13 Haziran 2009 Cumartesi

“Yurtsuz ulus olabilir ama dilsiz asla.”

“Yurtsuz ulus olabilir ama dilsiz asla.”
Yalçın Dağyeli

Ulus kavramını oluşturan unsurların başında ulusal dil gelir. Kültürel birikim, gelişme, kurumlaşmalar dilin gelişimine bağlıdır. Ulusal değerler, duygu ve düşünceler dil aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılır. Dil uluslaşma sürecinin en başat öğesidir. Ulusal dil, bölgesel ve yöresel ağızların en üst düzeyde sentezlenip kaynaşmasıyla oluşur. Halk dilinin ulusal dile dönüşebilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için yazı diline (ve idari dile) dönüşmesi gerekir. Bunun için de eğitim, ana dilde öğretim şarttır. Avrupa’daki aydınlanma ve uluslaşma sürecinin temelinde yatan unsurlardan en önemlisi ulusal dilin oluşturulup yaygınlaştırılmasıdır.
Bu bağlamda İran’a bakarsak, İran anayasasının 15. ve 19. maddesinde yazılı olanların hayata geçirilmediğini, sadece anayasada yazı olarak kaldığını görürüz.

(Madde 15: İran’ın resmi dili ve yazısı, insanlarının ortak dili olan Farsçadır. Resmi dokümanlar, yazışmalar ve kitaplar bu dilde ve yazıda yazılmak zorundadır. Bununla birlikte basında, kitle iletişim araçlarında ve aynı zamanda okullarda o dile ait edebiyat derslerinde Farsçaya ek olarak dini ve etnik dillerin kullanımına izin verilir.

Madde 19: İran’daki bütün insanlar, hangi kökene ve etnik gruba bağlı olurlarsa olsunlar aynı haklara sahiptirler ve renk, ırk, dil ve eğilimleri bir ayrıcalık sağlamaz.)

İran Türkleri , İran nüfusunun yarısını oluşturmalarına rağmen şimdiye kadar gerekli değeri bağlı olduğu ülkesinden görmemişlerdir. Her zaman ülke çıkarlarını gözetmiş, ülkelerine bağlı olmuş, mukaddes savaşta can ve mallanırı feda etmişlerdir. Ancak anayasada yazlı olduğu halde en küçük insani hakkı olan ana dilinde yazıp, okuma hakkından resmi olarak mahrum kalmışlardır.

Hayata geçirilmeyen yasalar ölüdür, yaşatılması için uygulanmaları gerekir. Biz İran Azerbaycan ında yaşayan ve otokton bir halk olan Türkler olarak İran anayasasında yazılı olan anayasal haklarımızın uygulanmasını ve bunun için gerekenlerin acilen hayata geçirilmesini istiyoruz.
Prof. Dr. Bedia Akarsu’nun dediği gibi, “kullandığımız dilimiz kimliğimizdir.”
Kimliğimizi istiyoruz.
Ahmed Sultanlı

22 Fevral 2008 günü, Ana Dili Günü münasebeti ile London'da yapılan aksiya


Güney Azərbayacn istiqlal partiyasinin (GAİP) dəvətile bazar gunu 22 FEVRAL 2008 Londonda ingiltere parlemantin onundə Beynalxalq Ana dili gunu (21 fevral) iran adlanan ulkənin fars rejimin eritmə syasətə və məktəblərde zorla fars dilini oyrənmə gərəkmə siyasətinə qarşi bir mühtəşəm aksiya keçirldi

11 Haziran 2009 Perşembe

Güney Azerbaycanın Marağa şeherinde etiraz aksiyası keçirilib

Soydaşlarımız ana dilində təhsilə icazə verilməsini tələb edib
Güney Azərbaycanın Marağa şəhərində milli kimlik uğrunda dinc mübarizə aparan fəalların aksiyası keçirilib. http://www.blogger.com/ –un “Mediaforum”a istinadən yaydığı məlumata görə, iyunun 9-da küçələrə çıxan fəallar Azərbaycan türkcəsinin rəsmiləşdirilməsini və ana dilində məktəblərin açılmasına icazə verilməsini tələb ediblər.
Aksiyaçılar “Marağa oyaqdır, Türk dilinə dayaqdır!”, “Haray, haray, mən Türkəm!”, “Marağa yatmayıb, Təbrizi atmayıb!”, “Azərbaycan oyaqdır, öz dilinə dayaqdır!”, “Türk dilində mədrəsə, olmalıdır hər kəsə!” və “Qızıldan olsa qəfəsim, azadlığa var həvəsim!” şüarlarını səsləndiriblər. Şəhərin Mosəlla meydanına yaxınlaşan aksiyaçıların təhlükəsizlik qüvvələrinin hücumuna məruz qaldığı, onlarla aksiyaçının həbs edilərək bilinməz istiqamətə aparıldığı bildirilir.

8 Haziran 2009 Pazartesi

Ana Dilde Medrese

22 May 2006 olaylarını anma nümayişlerinde, Güney Azerbaycan'da iki şiar öne çıktı. Ana Dilde Medrese ve Haray Haray Men Türkem.
Türkiye Türkçesinde, Ana Dilde Eğitim hakkı olarak ifade edilen, kavram, İnsan Hakları Beyannemesinde de yerini bulan en önemli insan haklarından birisidir.
Ne yazık ki, bu gün 30.000.000'dan çok Azerbaycan Türkü, en temel insan haklarından birisi olan, Ana Dilde Eğitim hakkından yoksun yaşamaktadır.
Dünyanın neresinde yaşadığından asılı olmayarak, her Azerbaycan Türkünün, her Türkün, en önemli Milli mücadelelerinden birisi , Güney Azerbaycanda Ana Dilde Eğitim hakkının kazanılması mücadelesi olmalıdır.
21 Mart 2009 tarihinde, İzmir'de düzenlediğimiz Tebriz Gecesine konuk olan, DAK (Dünya Azerbaycanlıları Kongresi) fehri sedri, Prof. Qulam Rza Sebri Tebrizi, yaptığı konuşmada şöyle bir ifade kullandı: "Bir milletin dilini itirmesi, onun torpaqlarını itirmesinden daha böyük faciadi"
Bu cümle o günden beri beynimden çıkmıyor.
22 May hadiselerinin il dönümünde, Güney Azerbaycanda bu fikrin değişik bir şekilde ifadesi olan "Ana Dilde Medrese" şiarıyla ifade edildi.
Bir kaç gündür, bu şiarın arkasında nasıl durabilirim. Güney Azerbaycan Türlerinin Ana Dilde Eğitim hakkı kazanması için, bir Azerbaycan Türkü olarak, İzmir Azerbaycan Kültür Merkezinin başkanı olarak neler yapabilirim diye düşünüyorum.
Düşüncelerim yavaş yavaş somutlaşıyor. Yakın yoldaşlarımla yaptığım görüşmelerle, bu fikirleri bir eylem planı şeklinde ortaya koyacağız. Bu şiar, dünyanın her yerinde Azerbaycan Türklerinin beyinlerde seslenecek, "Ana Dilde Medrese" "Ana Dilde Eğitim Hakkı"
Ne zaman ki, bu şiar gerçek olacak, o güne kadar Dünya Azerbaycanlıları, bu şiarı elden bırakmayacak.
Güney Azerbaycanda Ana Dilde Medrese mücadelesine bu adla bir sayt yaratarak başlıyorum.
Azerbaycan Türklerinin bu alandaki mübarezesini bu sayttan izleyebileceksiniz