“Yurtsuz ulus olabilir ama dilsiz asla.”
Yalçın Dağyeli
Ulus kavramını oluşturan unsurların başında ulusal dil gelir. Kültürel birikim, gelişme, kurumlaşmalar dilin gelişimine bağlıdır. Ulusal değerler, duygu ve düşünceler dil aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılır. Dil uluslaşma sürecinin en başat öğesidir. Ulusal dil, bölgesel ve yöresel ağızların en üst düzeyde sentezlenip kaynaşmasıyla oluşur. Halk dilinin ulusal dile dönüşebilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için yazı diline (ve idari dile) dönüşmesi gerekir. Bunun için de eğitim, ana dilde öğretim şarttır. Avrupa’daki aydınlanma ve uluslaşma sürecinin temelinde yatan unsurlardan en önemlisi ulusal dilin oluşturulup yaygınlaştırılmasıdır.
Bu bağlamda İran’a bakarsak, İran anayasasının 15. ve 19. maddesinde yazılı olanların hayata geçirilmediğini, sadece anayasada yazı olarak kaldığını görürüz.
(Madde 15: İran’ın resmi dili ve yazısı, insanlarının ortak dili olan Farsçadır. Resmi dokümanlar, yazışmalar ve kitaplar bu dilde ve yazıda yazılmak zorundadır. Bununla birlikte basında, kitle iletişim araçlarında ve aynı zamanda okullarda o dile ait edebiyat derslerinde Farsçaya ek olarak dini ve etnik dillerin kullanımına izin verilir.
Madde 19: İran’daki bütün insanlar, hangi kökene ve etnik gruba bağlı olurlarsa olsunlar aynı haklara sahiptirler ve renk, ırk, dil ve eğilimleri bir ayrıcalık sağlamaz.)
İran Türkleri , İran nüfusunun yarısını oluşturmalarına rağmen şimdiye kadar gerekli değeri bağlı olduğu ülkesinden görmemişlerdir. Her zaman ülke çıkarlarını gözetmiş, ülkelerine bağlı olmuş, mukaddes savaşta can ve mallanırı feda etmişlerdir. Ancak anayasada yazlı olduğu halde en küçük insani hakkı olan ana dilinde yazıp, okuma hakkından resmi olarak mahrum kalmışlardır.
Hayata geçirilmeyen yasalar ölüdür, yaşatılması için uygulanmaları gerekir. Biz İran Azerbaycan ında yaşayan ve otokton bir halk olan Türkler olarak İran anayasasında yazılı olan anayasal haklarımızın uygulanmasını ve bunun için gerekenlerin acilen hayata geçirilmesini istiyoruz.
Prof. Dr. Bedia Akarsu’nun dediği gibi, “kullandığımız dilimiz kimliğimizdir.”
Kimliğimizi istiyoruz.
Ahmed Sultanlı
13 Haziran 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bloğunuzu uzun zamandır takip etmekteyiz ve arkadaşlarımızla paylaşım içindeyiz.Böyle bir blog oluşturdugunuz için teşekkür ederiz. Kiralık jet firması olarak başarılarınızın devamını bekleriz.
YanıtlaSil